GTA IV (4)

Tam bir milyon dolara mal olan bir oyunu açıklamanız gerektiğinde ne dersiniz?

- Mükemmel bir oyun abi, çok gerçekçi...
Bu yeterli mi sizce?

- Çok eğlenceli bir oyun; istediğin her şeyi yapıyorsun!
Eh, gerçek hayatta da bayağı bir şey yapıyorum; etkilenmedi karşıdaki.

- Acayip detaylı bir şehir yapmış adamlar. Gazete kağıtları uçuşuyor, insanlara çarpınca sana dönüp bakıyorlar... Cep telefonun bile var!

Evladım bunlar Türkiye’nin her köşesinde görebileceğin manzaralar; sen neyden bahsediyorsun?

Demek istediğim şu ki GTA IV pek eğlenceli, fazlasıyla güzel gözüken, inanılmaz detaylı ve sizi ekran karşısına kenetleyecek olan bir oyun olsa da anlatılmaya gelmiyor, yaşatmak gerekiyor. Oyunun sadece beş dakikasını gösterin birisine, sonra kalkıp bir çay koymaya gidin; geldiğinizde o kişi en yakınındaki aracı çalmış, saatte 200 Km’ye çıkmamışsa adam değilim! (İddialıyım da bir yandan...)

Liberty City: Bir hayal dünyası

Güç ve para peşinde koşan eski GTA karakterlerinin aksine, GTA IV’ün kahramanı Niko Bellic, Amerika ve Liberty City’den bir haber bir Avrupa’lı. Buraya da kuzeni Roman’ın yanına geliyor ama Roman da pek “temiz” bir insan olmadığı için kısa sürede işler karışıyor. Kendisini bir anda Liberty City’nin karanlık tarafında bulan Niko, dostlar kazanıyor, düşmanlarıyla karşılaşıyor, dost sandıkları tarafından kazıklanıyor, düşman sandıklarından bir temiz dayak yiyor ve bu böyle sürüp gidiyor.

Bakın; olmadı işte. Bu şekilde anlatınca, GTA içerdiği o havayı veremiyor. Oysa ki tüm bu çetrefilli olayların anlatılışını bir görseniz... Görsel anlamda zaten tatmin yaşatan tüm ara sahneler ve senaryo örgüsünü anlatan detaylar, seslendirme ve kurgu olarak da mükemmel. Bir süre sonra kendinizi milyon dolarlık bir filmin içinde bulduğunuzu sanarsanız, sorun kesinlikle sizde değil.

GTA: San Andreas’la karşılaştırıldığında “bazı” şeylerin eksik olduğu hemen gözünüze çarpıyor. San Andreas’ın o uçuk ve özgür oynanışı burada yerini daha normal bir hayata bırakmış. Bu kimilerinin (Fırat, Elif vb.) hoşuna gitmemiş olsa da beni pek üzmedi açıkçası; GTA’nın dördüncü oyunla birlikte geldiği nokta gayet hoşuma gidiyor.Görevler alıp bunları bir bir yerine getirmenin ötesinde bu oyunda özgürce araba kullanabilir, bir yerlere gidip Bowling oynayabilir, güneşin batışını izleyebilir, kız arkadaşınızla vakit geçirebilir veya bir taksinin arka koltuğunda şehir turu yapabilirsiniz. GTA IV’te yapılacak iş çok ama eskiden olduğu gibi, pek azı anlamlı.

Görevler, GTA oyunlarına aşina olanlara tanıdık gelecektir. Birini al, oradan oraya götür, arada dur iki el ateş et... şeklinde ilerleyen birçok görevi, sadece çatışmaya girmenizi gerektiren, aksiyonu yoğun bölümler takip ediyor. Bu tip görevlerin oyunda büyük yer tutmasının en büyük nedeni de GTA IV’ün “savaş” kısmının tamamıyla yeni olması ve gayet de iyi çalışması. Eskiden nişan almak, çatışmalarda ilk denemede başarılı olmak çok zorken, şimdi her şey tıkırında işliyor. Tabii bunda oyunu PC’de klavye ve mouse’la oynuyor olmamızın etkisi de büyük. Konsolların analog kollarından çok daha iyi bir hassasiyete sahip olan mouse, özellikle nişan almada kendini gösteriyor ve bir PC oyuncusuysanız, tam anlamıyla kendinizi evinizde hissediyorsunuz. Konsollarla alakası olan oyuncular da dilerlerse gamepad’lerini (Xbox 360 gamepad’i pek güzel çalışıyor.) bağlayıp oyunu bu şekilde de götürebiliyor. Üstelik gamepad ve klavye-mouse ikilisi aynı anda çalışabiliyor. Bu şekilde bir olayı niye gerçekleştiriyorsunuz, çünkü gamepad araç kullanırken klavye setinden daha iyi çalışıyor.

Yarat, yürüt, yükle

PC versiyonuna özel bir detay var ki bu bölümde çok zaman geçireceğinizden emin olabilirsiniz. Replay Editor adındaki yeni GTA IV hoşluğu oyunun bir bölümünde yaptıklarınızı bir video olarak kaydetmenize ve bunu daha sonra üstünde oynayarak montajlamanıza izin veriyor. Oyun sırasında F2 tuşuna basıyor ve o andan itibaren oyunun yaklaşık 30 saniyesini bilgisayarınıza kaydediyorsunuz. (Bu bazen pek iyi çalışmıyor ve kaydetmiş olmayı dilediğiniz bölümleri göremiyorsunuz.) Daha sonra Replay Editor’a geçiyor ve bu videoyu açıp üstünde oynamaya başlayabiliyorsunuz. Videoyu dilediğiniz gibi bölmekte, kamera açılarını değiştirmekte, yazı, müzik ve görüntü efekti eklemekte serbestsiniz. Dilerseniz birçok videoyu birbiriyle karışık olarak da kullanarak tam bir GTA IV hikayesi hazırlayabiliyorsunuz.

GTA IV’ün PC versiyonunun konsol versiyonundan farklı son özelliği de multiplayer bölümünde. Konsol versiyonundaki 15 oyun modununun her birinde ancak 16 kişi aynı anda oynayabiliyordu ama PC’de bu sayı 32’ye çıkartılmış durumda. Artık her türlü oyun tipinde, her türlü çatışma daha hareketli ve bununla birlikte framerate de daha düşük –ki bu da oyunun biraz sonra bahsedeceğim en büyük problemlerinden birini oluşturuyor.

Biraz sonra...

Evet; geldik GTA IV’ün hatalarına. Öncelikle şunu belirteyim; elinizde gerçekten kuvvetli bir bilgisayar yoksa, Crysis’te yaşadıklarınızın aynısını burada da yaşayabilirsiniz. Grafik ayarlarıyla zaten pek fazla oynamamıza izin verilmiyor, bir de buna oyunun detaylı grafikleri ve tam olarak PC’ye uyarlanamamış olması da eklenince, can sıkıcı durumlar ortaya çıkabiliyor.

Framerate (Kare atlama) problemleri zaten oyunun genelinde sürekli karşılaşacağınız problemlerden bir tanesi. (Quad Core işlemci, 4870X2 ekran kartınız varsa bile oluşabiliyor.) Bundan daha vahim olanı ve Rockstar’ı harıl harıl yama hazırlamaya iten olay ise oyunun bazı sistemlerde hiç çalışmaması veya fazlasıyla problemli çalışması. Özellikle Nvidia 7900 serisi ekran kartı sahipleri oyunda kaplama problemleri olduğundan ve kaplamaların hiç yüklenmemesinden şikayetçi. (Bunu çözmek için ilgili ekran kartının son beta sürücüsünü yükleyebilirsiniz.) Bazı oyuncular ise oyunun ortasında oyunun kilitlenmemesinden ve hatta hiç başlamamasından muzdarip. Bu gibi problemler o kadar fazla duyuldu ki Steam, kullanıcılarına geri ödeme bile yapar hale geldi. Neyse ki yama ile bu problemlerin bir kısmı çözülüyor.

Giderken belirtmek istediğim birkaç nokta var... Bir kere konsol oyuncuları bu oyunu konsollarında oynadıysa, PC’de almaya gerek duymamalılar. 32 kişilik oyun ve Replay Editor için değmez. Orta karar bir sisteme sahip oyuncu da GTA IV’den beklenen performansı alamayacaktır; bu oyuncular da bir kez daha düşünsün derim. Güçlü bir PC’ye sahip olan ve bolca zamanı olan, GTA-sever arkadaşlarımız ise GTA IV’ü problemlerine rağmen sevebilir. İşin bir yönü, GTA IV’ü sevmek değil, GTA’yı sevmekte bitiyor...

 

KUZENİ ROMAN OYUNUN SONUNA DEK SİZİNLE OLACAK